Okuma Tatiline Girerken
Başlık:
Okuma Tatiline Girerken
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-06-09
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Okuma tatiline girerken
Sanki çok okuyan bir milletmişiz gibi, yaz aylarında uzun bir okuma tatili yaparız. Kitap satmaz olur. Yayınnevleri kitap basmaz olur. Birkaç yıl önceye kadar dergiler bile yaz tatili yaparlardı.
Tavlaya, kâğıt oyununa, içki sofrasına, kahve sohbetine, misafirliğe, spora ve sırf dalga geçmiye ayırdığımız vakit yanında, okumaya ayırdığımız vakit ne kadar azdır; Okumaya vakit bulamadığını söyliyenlere sorun, çoğu, saydığımız şu 7 faaliyetten birine yahut birkaçına bol bol vakit ayırabiliyordur. Sasyal zorunluluğun ötesine geçmedikçe misafirliğe, ölçüsü aşılmadıkça spora ve dalga geçmiye bir şey denemez. Fakat ya ötekiler?. Kafamıza, sıhhatimize, saadetimize yahut kesemize ne faydası vardır onların?
Geçenlerde bir gazetemiz sanat ve fikir adamları arasında bir anket yapmış, bir yıl içinde okudukları kitaplardan, en beyendiklerini sormuştu. Verilen cevaplardan bir çoğu yürekler acısıydı. Tanınmış bir sanat ve fikir adamıımız, saya saya iki kitap sayabiliyor, sonra da, benim gibi meşgul bir adamın bir yılda bu kadar kitap okumasını bile herhalde fazla bulursunuz diyordu. Bir başka tanınmış sanatçımız da, o yıl Avrupa memleketlerine pek çok seyahat ettiği için tek bir kitap okuyamadığını, bununla beraber okumayı pek sevdiğini söylüyordu.
Bir ankete bu cevapları verirken yüzü kızarmıyacak hale gelmiş olmak bir aydın için ve bir ankete bu cevapları veren kimselerin aydın savılabilmeleri bir memleket için ne kadar acıdır!
Böyle anketleri zaman zaman bazı yabancı gazeteler de yaparlar. Hem sanat ve fikir adamları arasında değil, tanınmış devlet adamları, kumandanlar, politikacılar arasında yaparlar. Bizim fikir adamı geçinenlerimizden çoğu, onların saydıkları kitapların yazarlarını bile duymamışlardır.
Batı memleketlerinde yaz tatili kitap okuyabilmek için bir fırsattır. Bizlerse kafa dinlendirmekten kafanın boş ve âtıl kalmasını anlıyoruz. Onun için, bizde yaz tatili, kitap okumamak için en meşru mazerettir. Yaz boyunca İstanbul'un vapurlarında, sahil kahvelerinde, ağaç altlarında bir açılmış kitap görebilene ne mutlu!
Okullarımızda öğretilen en faydasız şey nedir diye sorulsa, hiç çekinmeden, okumak diyebiliriz! Çünkü hayatta en az istifade ettiğimiz odur.
Bülend ECEVİT
Okuma tatiline girerken
Sanki çok okuyan bir milletmişiz gibi, yaz aylarında uzun bir okuma tatili yaparız. Kitap satmaz olur. Yayınnevleri kitap basmaz olur. Birkaç yıl önceye kadar dergiler bile yaz tatili yaparlardı.
Tavlaya, kâğıt oyununa, içki sofrasına, kahve sohbetine, misafirliğe, spora ve sırf dalga geçmiye ayırdığımız vakit yanında, okumaya ayırdığımız vakit ne kadar azdır; Okumaya vakit bulamadığını söyliyenlere sorun, çoğu, saydığımız şu 7 faaliyetten birine yahut birkaçına bol bol vakit ayırabiliyordur. Sasyal zorunluluğun ötesine geçmedikçe misafirliğe, ölçüsü aşılmadıkça spora ve dalga geçmiye bir şey denemez. Fakat ya ötekiler?. Kafamıza, sıhhatimize, saadetimize yahut kesemize ne faydası vardır onların?
Geçenlerde bir gazetemiz sanat ve fikir adamları arasında bir anket yapmış, bir yıl içinde okudukları kitaplardan, en beyendiklerini sormuştu. Verilen cevaplardan bir çoğu yürekler acısıydı. Tanınmış bir sanat ve fikir adamıımız, saya saya iki kitap sayabiliyor, sonra da, benim gibi meşgul bir adamın bir yılda bu kadar kitap okumasını bile herhalde fazla bulursunuz diyordu. Bir başka tanınmış sanatçımız da, o yıl Avrupa memleketlerine pek çok seyahat ettiği için tek bir kitap okuyamadığını, bununla beraber okumayı pek sevdiğini söylüyordu.
Bir ankete bu cevapları verirken yüzü kızarmıyacak hale gelmiş olmak bir aydın için ve bir ankete bu cevapları veren kimselerin aydın savılabilmeleri bir memleket için ne kadar acıdır!
Böyle anketleri zaman zaman bazı yabancı gazeteler de yaparlar. Hem sanat ve fikir adamları arasında değil, tanınmış devlet adamları, kumandanlar, politikacılar arasında yaparlar. Bizim fikir adamı geçinenlerimizden çoğu, onların saydıkları kitapların yazarlarını bile duymamışlardır.
Batı memleketlerinde yaz tatili kitap okuyabilmek için bir fırsattır. Bizlerse kafa dinlendirmekten kafanın boş ve âtıl kalmasını anlıyoruz. Onun için, bizde yaz tatili, kitap okumamak için en meşru mazerettir. Yaz boyunca İstanbul'un vapurlarında, sahil kahvelerinde, ağaç altlarında bir açılmış kitap görebilene ne mutlu!
Okullarımızda öğretilen en faydasız şey nedir diye sorulsa, hiç çekinmeden, okumak diyebiliriz! Çünkü hayatta en az istifade ettiğimiz odur.
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Okuma Tatiline Girerken,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 23 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/247 ulaşıldı.