Arkeolojik Haber Alma
Başlık:
Arkeolojik Haber Alma
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-02-04
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Arkeolojik haberalma
Yurdumuzun altı üstüne getiriliyor da haberimiz yok. Her tabakasında bir uygarlık gömülü toprağımız kazıldıkça ortaya çıkan tarih ve kültür hazineleri, bizler habersiz oldukça, ha ortaya çıkmış, ha gömülü kalmış, ne farkeder?
Toprakaltı hazineleri bizimki kadar zengin, arkeolojik kazıları bizim ki kadar bol bir memleket daha var mıdır, bilmiyorum.
Türkiye’deki kazılara Illustrated London News adlı haftalık İngiliz dergisinin hemen her sayısında sayfalar, Times gazetesinde birkaç haftada bir sütunlar ayrılır. Yabancı dil bilenlerimiz, Türkiye’deki kazıları, ancak böyle yabancı dergi ve gazetelerden okuyabilirler.
Birkaç gün önce Anadolu Ajansı bülteni, bir komşu memlekette yapılan kazılarla ilgili bir haber veriyordu. Bir çağın tarihini aydınlatabilecek önemde kalıntılar bulunmuş. Böyle bir haberi gazeteye almak gerekirdi. Fakat içim elvermedi. Kendi yurdumda yapılan kazıları ancak başka memleketlerin gazetlerinde okurken, bir başka memlekette yapılan bir kazının haberini kendi gazetemizde yayınlamak gücüme giderdi.
Yurdumuzdaki kazılara karşı bu ilgisizlikten hepimiz, bütün gazetelerimiz, bütün dergilerimiz ve bütün vatandaşlarımız sorumludur. Kimseyi bu sorumluluktan temize çıkarmak düşünülemez.
Fakat bu ilgisizliğin giderilmesinde baş rolü oynıyacak olanlar da arkeologlarımızdır. Yabancı memleketlerde kendi kazılarımıza dair yayınlanan yazılardan çoğunu bu değerli bilim adamlarımız yazıyorlar. Türkiye’de nefes alıp başka memleketlere nefes veriyorlar. Belki bizlerin ilgisizliğimizden artık usanç getirmişlerdir ama buna hakları yoktur. Türkiye gibi kalkınma çağında bulunan bir memlekette, kimsenin bu kalkınmaya kendi sahasında yardım edebilecek bir gayretten usanç getirmeğe hakkı yoktur. Başta Anadolu Ajansını ve başka ajansları kendi çalışmalariyle ilgilendirmeleri, sonra gazete ve dergileri de sık sık çalışmalarından haberdar etmeleri, kısacası, çalışmalarına dikkati çekmeleri gerekir.
Yayın organlarımızın arkeolojiye ilgisizliği biraz da arkeolojik haberalma yollarının bulunmamasından ileri geliyordur. Bu eksikliği gidermek arkeologlarımıza düşer.
Bugün, Türkiye’de yapılan kazıların sonuçları, yabancı dillerde popüler kitaplar basan yayınevleri tarafından bile yayınlanmaya başlamıştır. Bizim de kitapçı vitrinlerimizde artık böyle eserler görülebilmelidir.
Arkeolojik haberalma, belki askerî ve siyasî haberalma kadar hayati değildir ama, en az onlar kadar insanî bir ihtiyaçtır. Arkeologlarımıza, önce bizde böyle bir ihtiyacı uyandırmak, sonra da o ihtiyacı karşılamak düşüyor. Zor bir iş ama yapsınlar!
Bülend ECEVİT
Arkeolojik haberalma
Yurdumuzun altı üstüne getiriliyor da haberimiz yok. Her tabakasında bir uygarlık gömülü toprağımız kazıldıkça ortaya çıkan tarih ve kültür hazineleri, bizler habersiz oldukça, ha ortaya çıkmış, ha gömülü kalmış, ne farkeder?
Toprakaltı hazineleri bizimki kadar zengin, arkeolojik kazıları bizim ki kadar bol bir memleket daha var mıdır, bilmiyorum.
Türkiye’deki kazılara Illustrated London News adlı haftalık İngiliz dergisinin hemen her sayısında sayfalar, Times gazetesinde birkaç haftada bir sütunlar ayrılır. Yabancı dil bilenlerimiz, Türkiye’deki kazıları, ancak böyle yabancı dergi ve gazetelerden okuyabilirler.
Birkaç gün önce Anadolu Ajansı bülteni, bir komşu memlekette yapılan kazılarla ilgili bir haber veriyordu. Bir çağın tarihini aydınlatabilecek önemde kalıntılar bulunmuş. Böyle bir haberi gazeteye almak gerekirdi. Fakat içim elvermedi. Kendi yurdumda yapılan kazıları ancak başka memleketlerin gazetlerinde okurken, bir başka memlekette yapılan bir kazının haberini kendi gazetemizde yayınlamak gücüme giderdi.
Yurdumuzdaki kazılara karşı bu ilgisizlikten hepimiz, bütün gazetelerimiz, bütün dergilerimiz ve bütün vatandaşlarımız sorumludur. Kimseyi bu sorumluluktan temize çıkarmak düşünülemez.
Fakat bu ilgisizliğin giderilmesinde baş rolü oynıyacak olanlar da arkeologlarımızdır. Yabancı memleketlerde kendi kazılarımıza dair yayınlanan yazılardan çoğunu bu değerli bilim adamlarımız yazıyorlar. Türkiye’de nefes alıp başka memleketlere nefes veriyorlar. Belki bizlerin ilgisizliğimizden artık usanç getirmişlerdir ama buna hakları yoktur. Türkiye gibi kalkınma çağında bulunan bir memlekette, kimsenin bu kalkınmaya kendi sahasında yardım edebilecek bir gayretten usanç getirmeğe hakkı yoktur. Başta Anadolu Ajansını ve başka ajansları kendi çalışmalariyle ilgilendirmeleri, sonra gazete ve dergileri de sık sık çalışmalarından haberdar etmeleri, kısacası, çalışmalarına dikkati çekmeleri gerekir.
Yayın organlarımızın arkeolojiye ilgisizliği biraz da arkeolojik haberalma yollarının bulunmamasından ileri geliyordur. Bu eksikliği gidermek arkeologlarımıza düşer.
Bugün, Türkiye’de yapılan kazıların sonuçları, yabancı dillerde popüler kitaplar basan yayınevleri tarafından bile yayınlanmaya başlamıştır. Bizim de kitapçı vitrinlerimizde artık böyle eserler görülebilmelidir.
Arkeolojik haberalma, belki askerî ve siyasî haberalma kadar hayati değildir ama, en az onlar kadar insanî bir ihtiyaçtır. Arkeologlarımıza, önce bizde böyle bir ihtiyacı uyandırmak, sonra da o ihtiyacı karşılamak düşüyor. Zor bir iş ama yapsınlar!
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Arkeolojik Haber Alma,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/170 ulaşıldı.