MBK ve Basın
Title:
MBK ve Basın
Source:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 2
Date:
1960-11-07
Location:
Rahşan Ecevit Arşivi
Text:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
M.B.K. ve Basın
27 Mayıs'dan önceki hürriyet mücadelesine katılmış gazeteciler arasında, 27 Mayıs Devrimini yapanlara karşı iyiniyet, dostluk ve şükran duygusuyla dolu olmayan bir tek kişi bulunamaz. Bulunması akla, mantığa sığmaz.
Millî Birlik Komitesinin, başlangıçta kendi kendine çizmiş olduğu yönde başarı ile yürümesi, kendi kendine tayin etmiş olduğu hedefe esenlikle ulaşabilmesi, bu gazeteciler için en büyük mutluluk olacaktır. Bazan haberlerinde, yorumlarında yanlışlık yapabilirler; bazı konularda yanlış yargılara varabilir, bazan ölçüyü kaçırabilirler. Ama iyiniyetlerinden, devrim idarecilerine yardım etme isteklerinden hiç bir zaman şüphe edilemez.
Gene şüphe edilemez ki, bu gazetecilerden herhangi birinin Millî Birlik Komitesine yönelttiği herhangi bir tenkit, Komite üyelerinden çok, o tenkidi yapan gazeteciyi üzmekte, kaygılandırmaktadır.
Fakat bu gazetecilerin Millî Birlik Komitesine dostluğu, bazı ilke ve inanç ortaklıklarına dayanmaktadır. O ilke ve inançlara uygun davranılmasını sağlıyabilmek için kimi zaman teşvik edip kimi zaman uyarmak, kimi zaman susup kimi zaman tenkid etmek gerekebilir. İyiniyetli gazeteci her gün, teşvikle uyarmak, susmakla tenkid etmek arasında çetin seçmeler yapmak zorundadır. Bu seçmelerde bazan yanılsa bile, tek ölçüsü, tek düşüncesi, Millî Birlik Komitesine yardımcı olmak; Millî Birlik Komitesinin o ortaklaşa ilke ve inançlara uygun davranabilmesine, başlangıçtan itibaren benimsediği, yöneldiği hedefe esenlikle, ulaşabilmesine yardım etmektedir.
Normal durumlarda iktidarların parti teşkilâtı bulunur. İktidar bu teşkilât vasıtasiyle nabız yoklar, halkoyunu anlar. Fakat geçici bir ihtilâl idaresi bu imkândan yoksundur. Bugün Türkiye'de, böyle bir teşkilâtın yerini bir bakıma hürriyetçi basın tutmaktadır. Hem de parti teşkilâtlarının olabileceğinden daha objektif, daha realist, daha açık sözlü olarak..
Evet bu basın da, bütün niyetine rağmen, zaman zaman yanılabilir; fakat çoğu durumlarda bu yanılma, hiç değilse bir kısım halkoyundaki bir yanılmayı yansıtıyordur. Onun için, iyi niyetli bir basının yanılması bile bir bakıma değerlidir. Öylelikle, idare, halkoyunun hangi konularda, ne bakımlardan yanılıyor olabileceğini öğrenerek tedbir alabilir; gerekli açıklamaları yapabilir.
Bazı söz veya hareketler karşısında bu basın, gerektiğinden çok kaygı ve hassasiyet gösteriyor olabilir. Bu da, o konularda, hiç değilse bir kısım halkoyunun, fazlasiyle kaygılı ve hassas olduğunu idareye göstermek bakımından değerlidir. Öylelikle idare, halkoyundaki yersiz hassasiyet ve kaygıları yatıştırmak imkânını bulabilir.
Üstelik, en iyiniyetli bir basının yanılması, yanlışlık yapması, ölçüyü kaçırması ne kadar mümkünse, en iyiniyetli bir idarenin de yanılması, yanlışlık yapması, ölçüyü kaçırması o kadar mümkündür. İyiniyetli bir basının, haklı veya haksız her uyarışı, iyiniyetli bir idareye kendi hareketlerini, davranışlarını tartma, ve gerekiyorsa düzeltme fırsatını verir.
Övmek, sadece övmek, bir basının dostluk ve iyiniyetinin delili olarak kabul edilebilse idi, 28 Mayıs sabahından itibaren Millî Birlik Komitesini sadece öven bazı eski Demokrat Parti sözcüsü gazeteler, Millî Birlik Komitesinin gerçek dostları, en iyiniyetli yardımcıları, ülküdaşları sayılmak gerekirdi.
Fakat şüphe yok ki Millî Birlik Komitesi, gerçekte kendisiyle beraber, kendisine dost, kendisine karşı yalnız iyiniyetle, yardımcı olabilmek isteğiyle dolu olan basını tanımakta; zaman zaman ona kızsa, gücense bile, tahammül göstermekte, kulak vermektedir. Millî Birlik Komitesinin iyiniyetinin, demokrasi ülküsüne bağlılığının, hürriyete verdiği değerin en büyük belirtisi ve inancası da, bu gerçek dostu olan basına, hürriyetçi basına, gücendiği zaman bile tahammül edişinde, kızdığı zaman bile kulak verişindedir.
BÜLENT ECEVİT
M.B.K. ve Basın
27 Mayıs'dan önceki hürriyet mücadelesine katılmış gazeteciler arasında, 27 Mayıs Devrimini yapanlara karşı iyiniyet, dostluk ve şükran duygusuyla dolu olmayan bir tek kişi bulunamaz. Bulunması akla, mantığa sığmaz.
Millî Birlik Komitesinin, başlangıçta kendi kendine çizmiş olduğu yönde başarı ile yürümesi, kendi kendine tayin etmiş olduğu hedefe esenlikle ulaşabilmesi, bu gazeteciler için en büyük mutluluk olacaktır. Bazan haberlerinde, yorumlarında yanlışlık yapabilirler; bazı konularda yanlış yargılara varabilir, bazan ölçüyü kaçırabilirler. Ama iyiniyetlerinden, devrim idarecilerine yardım etme isteklerinden hiç bir zaman şüphe edilemez.
Gene şüphe edilemez ki, bu gazetecilerden herhangi birinin Millî Birlik Komitesine yönelttiği herhangi bir tenkit, Komite üyelerinden çok, o tenkidi yapan gazeteciyi üzmekte, kaygılandırmaktadır.
Fakat bu gazetecilerin Millî Birlik Komitesine dostluğu, bazı ilke ve inanç ortaklıklarına dayanmaktadır. O ilke ve inançlara uygun davranılmasını sağlıyabilmek için kimi zaman teşvik edip kimi zaman uyarmak, kimi zaman susup kimi zaman tenkid etmek gerekebilir. İyiniyetli gazeteci her gün, teşvikle uyarmak, susmakla tenkid etmek arasında çetin seçmeler yapmak zorundadır. Bu seçmelerde bazan yanılsa bile, tek ölçüsü, tek düşüncesi, Millî Birlik Komitesine yardımcı olmak; Millî Birlik Komitesinin o ortaklaşa ilke ve inançlara uygun davranabilmesine, başlangıçtan itibaren benimsediği, yöneldiği hedefe esenlikle, ulaşabilmesine yardım etmektedir.
Normal durumlarda iktidarların parti teşkilâtı bulunur. İktidar bu teşkilât vasıtasiyle nabız yoklar, halkoyunu anlar. Fakat geçici bir ihtilâl idaresi bu imkândan yoksundur. Bugün Türkiye'de, böyle bir teşkilâtın yerini bir bakıma hürriyetçi basın tutmaktadır. Hem de parti teşkilâtlarının olabileceğinden daha objektif, daha realist, daha açık sözlü olarak..
Evet bu basın da, bütün niyetine rağmen, zaman zaman yanılabilir; fakat çoğu durumlarda bu yanılma, hiç değilse bir kısım halkoyundaki bir yanılmayı yansıtıyordur. Onun için, iyi niyetli bir basının yanılması bile bir bakıma değerlidir. Öylelikle, idare, halkoyunun hangi konularda, ne bakımlardan yanılıyor olabileceğini öğrenerek tedbir alabilir; gerekli açıklamaları yapabilir.
Bazı söz veya hareketler karşısında bu basın, gerektiğinden çok kaygı ve hassasiyet gösteriyor olabilir. Bu da, o konularda, hiç değilse bir kısım halkoyunun, fazlasiyle kaygılı ve hassas olduğunu idareye göstermek bakımından değerlidir. Öylelikle idare, halkoyundaki yersiz hassasiyet ve kaygıları yatıştırmak imkânını bulabilir.
Üstelik, en iyiniyetli bir basının yanılması, yanlışlık yapması, ölçüyü kaçırması ne kadar mümkünse, en iyiniyetli bir idarenin de yanılması, yanlışlık yapması, ölçüyü kaçırması o kadar mümkündür. İyiniyetli bir basının, haklı veya haksız her uyarışı, iyiniyetli bir idareye kendi hareketlerini, davranışlarını tartma, ve gerekiyorsa düzeltme fırsatını verir.
Övmek, sadece övmek, bir basının dostluk ve iyiniyetinin delili olarak kabul edilebilse idi, 28 Mayıs sabahından itibaren Millî Birlik Komitesini sadece öven bazı eski Demokrat Parti sözcüsü gazeteler, Millî Birlik Komitesinin gerçek dostları, en iyiniyetli yardımcıları, ülküdaşları sayılmak gerekirdi.
Fakat şüphe yok ki Millî Birlik Komitesi, gerçekte kendisiyle beraber, kendisine dost, kendisine karşı yalnız iyiniyetle, yardımcı olabilmek isteğiyle dolu olan basını tanımakta; zaman zaman ona kızsa, gücense bile, tahammül göstermekte, kulak vermektedir. Millî Birlik Komitesinin iyiniyetinin, demokrasi ülküsüne bağlılığının, hürriyete verdiği değerin en büyük belirtisi ve inancası da, bu gerçek dostu olan basına, hürriyetçi basına, gücendiği zaman bile tahammül edişinde, kızdığı zaman bile kulak verişindedir.
Collection
Citation
“MBK ve Basın,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed December 23, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1273.