Ocak, Bucak
Title:
Ocak, Bucak
Source:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 5
Date:
1960-07-05
Location:
Rahşan Ecevit Arşivi
Text:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
Ocak, bucak...
Ocak, bucak teşkilâtının, 10 yıldır, iktidar elinde, köylere kadar uzanan bir partizan baskı vasıtası durumuna geldiği doğrudur.
Fakat 10 yıldır partizan baskıya karşı konabilmesini sağlıyan vasıtaların başında muhalefetin ocak, bucak teşkilâtının geldiği daha çok doğrudur. Köye gidip iktidar partisinin propagandasını yapan partizan Vali veya Kaymakam, çok defa muhalefetin ocak, bucak başkanını karşısında bulmuştur. Köylü, sırtını büyük bir parti teşkilâtına dayamadan, partizan idare âmirine açıktan haddini bildirmeğe kolay kolay cesaret edemezdi.
Ocak, bucak teşkilâtının, D.P. iktidarı hesabına birçok köylerde bazı küçük kırallar yarattığı doğrudur.
Fakat gene ocak, bucak teşkilâtının, o «Küçük kırallar»a karşı muhalefet safında, vatandaşın hakkını cesaretle ve kuvvetle savunan önderler de yarattığı daha çok doğrudur. Partilerin ocak, bucak teşkilâtı kalkınca ne olacak?.. Bu önderler yok olacak!.. Bu önderler yok olunca, köye giden idare âmiri veya politikacı, muhatab ve ev sahibi olarak çoğu zaman karşısında, çok partili hayattan önce olduğu gibi, gene «Ağa»yı veya «Mütegallibe»yi, yani gücünü sadece servetinden veya zorbalığından alanı veya dedelerinden devralanı bulacak! Oysa çok partili hayatta, hiç değilse idealistler safında gücünü şahsî kabiliyetinden ve çevresinin güveninden ala, gücünü kötüye kullandığında seçimle düşürülebilen mütevazı, uyanık, cesur önderler, «Ağa»nın, «Mütegallibe»den daha ön safa geçmeğe başlamışlardı. Ocak, bucak teşkilâtı yıkıldığında, «Ağa»nın, «Mütegallibe»nin hâkimiyeti yeniden kurulacak, ve maalesef birçok köylerin yeni «Ağa»ları, «Mütegallibe»si, Demokrat Parti iktidarının zengin ettiği eski D.P.'li ocak, bucak başkanları olacaktır.
Ocak bucak teşkilâtının köylerde ayrılık vasıtası durumuna geldiği doğrudur.
Fakat ocaklar, bucaklar olmadan da birçok köylerde ayrılık bulunduğu, ancak o zaman ayrılığın başka vasıtalarla ve başka yollardan kendini gösterdiği daha doğrudur. Üstelik köylü, parti ayrılıklarında, makul bir ölçüyü, kasabalıdan, şehirliden daha kolaylıkla bulabilmiş, partililer arasındaki münasebetler, şehir ve kasabalara kıyasla, köylerde daha medenî olmuştur.
Ocak, bucak teşkilâtının idare idare cihazı üzerinde zararlı bir baskı vasıtası olduğu doğrudur.
Fakat ocak, bucak teşkilâtı olmayınca asıl idare cihazının köylü üzerinde bir baskı vasıtası haline gelebileceği daha çok doğrudur. Mesele, iki baskı eğilimi arasında sıhhatli bir denge kurabilmektedir. Bu dengenin kurulabilmesi için de, önce idare cihazı düzeltilmeli, vatandaşa daha iyi hizmet eder duruma getirilmelidir. Vatandaş, kendine bir «Arka» bulmadan hakkını alamıyacağı, kanunî işini kolay yürütemiyeceği inancından kurtarılamadıkça bu denge kurulmuş olamaz.
Ocak, bucak başkanları elinde çoğu milletvekillerinin birer iş takipçisi durumuna düşürüldükleri de doğrudur.
Fakat başkentteki Bakanlıklarla köylü arasında bir köprüye ihtiyaç bulunduğu daha çok doğrudur. Böyle bir köprünün yokluğu yüzündendir ki, yer yer köylü, resmî dairelerde işini yürütebilmek için, ocak bucak başkanı eliyle, milletvekilinin sırtına, adaylık yoklamasındaki oy silâhını dayamıştır.
Partilerin ocak, bucak teşkilâtı kaldırılınca daha neler olacaktır?
Türkiye'de köyler, siyasal faaliyete ve tartışmalara şehirler yoluyla katılamıyacak kadar dağınık ve çokturlar. Onun için, ocak, bucak teşkilâtı kalkınca, köylü, bu faaliyet ve tartışmalardan uzak düşecek, siyasal şuurundaki ve olgunluğundaki süratli gelişme duralıyacaktır.
Adaylar ve milletvekilleri, kendilerini köylüyle, yani vatandaş çoğunluğuyla temasa artık demokrasinin gerekli kıldığı kadar mecbur hissetmiyecekler, o yüzden de vatandaş çoğunluğunun dertlerinden, meselelerinden uzak kalacaklardır.
Adayların tesbitinde parti merkezlerinin etkisi artacağı için, partilerin bünyeleri gerektiği kadar demokratik bir hüviyet taşıyamıyacaktır.
Kısacası, ULUS'da bu konuya daha önce yetkiyle ve derinliğine eğilmiş olan Sayın Cihat Baban'ın (1) ve Sayın İbrahim Saffet Omay'ın (2) da belirttikleri gibi, ocak, bucak teşkilatının kaldırılması, demokratik gelişmemize faydadan çok zarar verebilir; üstelik köylüde küskünlük doğurabilir.
10 yıllık D.P. iktidarında ocak, bucak teşkilâtının doğru yoldan çıktığı doğru olsa da, her doğru yoldan çıkmış müessesenin kaldırılması gerekmez. Gerekse idi, partilerin ocak, bucak teşkilâtından önce, devletin polis teşkilâtı kaldırılırdı.
Parti teşkilâtları yoluyla Meclisi baskı altına alan demagojik akımlara karşı ise, bir başka yazımızda belirttiğimiz gibi (3), secim ve kuruluş tarzında bazı özellikler gözetilecek bir âyan meclisiyle baraj kurulabilir.
Gazetelerde, ayrıca, partilerin gençlik ve kadın kollarının kaldırılacağını, 22 yaşını doldurmamış olanlardan partilere üye olma hakkının alınacağını da okuyoruz. Fakat böyle kararların demokratik gelişmemiz bakımından zararları, ocak, bucak teşkilâtının kaldırılmasiyle doğacak zararlar kadar, hattâ belki daha ağır olabilir. Bu konuya bir başka yazıda geleceğiz.
----------
(1) 30 Haziran 1960
(2) 3 Temmuz 1960
(3) 22 Haziran 1960.
BÜLENT ECEVİT
Ocak, bucak...
Ocak, bucak teşkilâtının, 10 yıldır, iktidar elinde, köylere kadar uzanan bir partizan baskı vasıtası durumuna geldiği doğrudur.
Fakat 10 yıldır partizan baskıya karşı konabilmesini sağlıyan vasıtaların başında muhalefetin ocak, bucak teşkilâtının geldiği daha çok doğrudur. Köye gidip iktidar partisinin propagandasını yapan partizan Vali veya Kaymakam, çok defa muhalefetin ocak, bucak başkanını karşısında bulmuştur. Köylü, sırtını büyük bir parti teşkilâtına dayamadan, partizan idare âmirine açıktan haddini bildirmeğe kolay kolay cesaret edemezdi.
Ocak, bucak teşkilâtının, D.P. iktidarı hesabına birçok köylerde bazı küçük kırallar yarattığı doğrudur.
Fakat gene ocak, bucak teşkilâtının, o «Küçük kırallar»a karşı muhalefet safında, vatandaşın hakkını cesaretle ve kuvvetle savunan önderler de yarattığı daha çok doğrudur. Partilerin ocak, bucak teşkilâtı kalkınca ne olacak?.. Bu önderler yok olacak!.. Bu önderler yok olunca, köye giden idare âmiri veya politikacı, muhatab ve ev sahibi olarak çoğu zaman karşısında, çok partili hayattan önce olduğu gibi, gene «Ağa»yı veya «Mütegallibe»yi, yani gücünü sadece servetinden veya zorbalığından alanı veya dedelerinden devralanı bulacak! Oysa çok partili hayatta, hiç değilse idealistler safında gücünü şahsî kabiliyetinden ve çevresinin güveninden ala, gücünü kötüye kullandığında seçimle düşürülebilen mütevazı, uyanık, cesur önderler, «Ağa»nın, «Mütegallibe»den daha ön safa geçmeğe başlamışlardı. Ocak, bucak teşkilâtı yıkıldığında, «Ağa»nın, «Mütegallibe»nin hâkimiyeti yeniden kurulacak, ve maalesef birçok köylerin yeni «Ağa»ları, «Mütegallibe»si, Demokrat Parti iktidarının zengin ettiği eski D.P.'li ocak, bucak başkanları olacaktır.
Ocak bucak teşkilâtının köylerde ayrılık vasıtası durumuna geldiği doğrudur.
Fakat ocaklar, bucaklar olmadan da birçok köylerde ayrılık bulunduğu, ancak o zaman ayrılığın başka vasıtalarla ve başka yollardan kendini gösterdiği daha doğrudur. Üstelik köylü, parti ayrılıklarında, makul bir ölçüyü, kasabalıdan, şehirliden daha kolaylıkla bulabilmiş, partililer arasındaki münasebetler, şehir ve kasabalara kıyasla, köylerde daha medenî olmuştur.
Ocak, bucak teşkilâtının idare idare cihazı üzerinde zararlı bir baskı vasıtası olduğu doğrudur.
Fakat ocak, bucak teşkilâtı olmayınca asıl idare cihazının köylü üzerinde bir baskı vasıtası haline gelebileceği daha çok doğrudur. Mesele, iki baskı eğilimi arasında sıhhatli bir denge kurabilmektedir. Bu dengenin kurulabilmesi için de, önce idare cihazı düzeltilmeli, vatandaşa daha iyi hizmet eder duruma getirilmelidir. Vatandaş, kendine bir «Arka» bulmadan hakkını alamıyacağı, kanunî işini kolay yürütemiyeceği inancından kurtarılamadıkça bu denge kurulmuş olamaz.
Ocak, bucak başkanları elinde çoğu milletvekillerinin birer iş takipçisi durumuna düşürüldükleri de doğrudur.
Fakat başkentteki Bakanlıklarla köylü arasında bir köprüye ihtiyaç bulunduğu daha çok doğrudur. Böyle bir köprünün yokluğu yüzündendir ki, yer yer köylü, resmî dairelerde işini yürütebilmek için, ocak bucak başkanı eliyle, milletvekilinin sırtına, adaylık yoklamasındaki oy silâhını dayamıştır.
Partilerin ocak, bucak teşkilâtı kaldırılınca daha neler olacaktır?
Türkiye'de köyler, siyasal faaliyete ve tartışmalara şehirler yoluyla katılamıyacak kadar dağınık ve çokturlar. Onun için, ocak, bucak teşkilâtı kalkınca, köylü, bu faaliyet ve tartışmalardan uzak düşecek, siyasal şuurundaki ve olgunluğundaki süratli gelişme duralıyacaktır.
Adaylar ve milletvekilleri, kendilerini köylüyle, yani vatandaş çoğunluğuyla temasa artık demokrasinin gerekli kıldığı kadar mecbur hissetmiyecekler, o yüzden de vatandaş çoğunluğunun dertlerinden, meselelerinden uzak kalacaklardır.
Adayların tesbitinde parti merkezlerinin etkisi artacağı için, partilerin bünyeleri gerektiği kadar demokratik bir hüviyet taşıyamıyacaktır.
Kısacası, ULUS'da bu konuya daha önce yetkiyle ve derinliğine eğilmiş olan Sayın Cihat Baban'ın (1) ve Sayın İbrahim Saffet Omay'ın (2) da belirttikleri gibi, ocak, bucak teşkilatının kaldırılması, demokratik gelişmemize faydadan çok zarar verebilir; üstelik köylüde küskünlük doğurabilir.
10 yıllık D.P. iktidarında ocak, bucak teşkilâtının doğru yoldan çıktığı doğru olsa da, her doğru yoldan çıkmış müessesenin kaldırılması gerekmez. Gerekse idi, partilerin ocak, bucak teşkilâtından önce, devletin polis teşkilâtı kaldırılırdı.
Parti teşkilâtları yoluyla Meclisi baskı altına alan demagojik akımlara karşı ise, bir başka yazımızda belirttiğimiz gibi (3), secim ve kuruluş tarzında bazı özellikler gözetilecek bir âyan meclisiyle baraj kurulabilir.
Gazetelerde, ayrıca, partilerin gençlik ve kadın kollarının kaldırılacağını, 22 yaşını doldurmamış olanlardan partilere üye olma hakkının alınacağını da okuyoruz. Fakat böyle kararların demokratik gelişmemiz bakımından zararları, ocak, bucak teşkilâtının kaldırılmasiyle doğacak zararlar kadar, hattâ belki daha ağır olabilir. Bu konuya bir başka yazıda geleceğiz.
----------
(1) 30 Haziran 1960
(2) 3 Temmuz 1960
(3) 22 Haziran 1960.
Collection
Citation
“Ocak, Bucak,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 22, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1198.