Kanun ve Kahramanlık
Başlık:
Kanun ve Kahramanlık
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" No 13159, s. 1
Tarih:
1960-03-19
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Kanun ve kahramanlık
Bülent ECEVİT
İktidar başlarının ve sözcülerinin en büyük dertlerinden biri, mahkûm olan gazetecilerden çoğunun kahraman muamelesi görmesidir.
— Yürürlükte bazı kanunlar var; beğenilse de beğenilmese de bunlar kanundur... Kanuna göre mahkûm olanlar suçludur... Suçlular nasıl kahraman muamelesi görebilir?, derler.
Fakat bu mantığı yürütürken hesaba katmadıkları bir gerçek vardır: Bir toplumun adalet anlayışının redddettiği kanunlar, o toplumun vicdanında hükümsüz kalır!. Hükümsüz kaldığı için de, o kanuna göre mahkûm olanlar, toplum gözünde suçsuz sayılır!
Türk milleti, yaradılışı ve davranışı bakımından, disiplinli olduğu kadar, geniş görüşlü, müsamahalı, açık sözlü millettir. Böyle oluşu da demokrasiye liyakatinin başlıca delil ve teminatıdır.
Demokrat Parti iktidarının çıkardığı basın kanunları ve bu kanunlar gereğince gazetecilere verilen ağır cezalar, Türk milletinin müsamahasına, onurluluğundan ve açık sözlülüğünden doğan hürriyet duygusuna, adalet anlaşıyına, kısacası, Türk toplum vicdanına, aykırı olduğu içindir ki yeni mevzuata göre mahkûm olan gazetecilerden çoğu kahraman muamelesi görmektedirler.
Buna karşı çare, kanunları daha şiddetle uygulamak, yetmeyince daha şiddetli kanunlar tasarlamak değildir.
Toplum vicdanına aykırı kanunları, toplumun ahlâk ölçülerine ve adalet anlayışına göre suç olmayan hareketlerde suç gören kanunları yürürlükte tutmakta israr edenler, o kanunlarla mahkûm ettirdikleri kimselerin toplumda birer kahraman haline gelmesine engel olamazlar. Buna engel olamıyacakları gibi, toplum vicdanının kendilerini, yani o kanunları çıkaranları mahkûm etmesine de engel olamazlar.
Mahkûm olan gazetecilerden çoğunun kahraman muamelesi görmesi, Türk toplumunun onları mağdur saymasından, haksızlığa, zulme uğramış saymasındandır.
Eğer bir toplumda, belirli bir kanunun mahkûm ettiği kimseler mağdur sayılıyor ve itibar kazanıyor, o kanunları çıkarıp yürürlükte tutanlar, o kanunun bütün ağırlığı ile uygulanmasında direnenler gözden düşüyorsa, toplum vicdanına göre, toplumun ahlâk ve adalet ölçülerine göre, o kanunda bir yanlışlık, bir aksaklık, bir adaletsizlik var demektir.
Toplum vicdanına göre âdil olmayan kanunlarla adalet kurulamaz. Toplum vicdanına göre âdil olmayan kanunlarla belki istibdat kurulur.
Böyle direnenler, mücadele edenler, bu direniş ve mücadele yüzünden türlü eziyet ve fedakârlıklara katlananlar da, her onurlu toplum da kahraman muamelesi görürler.
Bu, tarih boyunca yürürlükte kalmış bir tabiat kanunudur. İnsanoğlunun kanunu tabiat kanununu yürürlükten kaldıramaz.
Kanun ve kahramanlık
Bülent ECEVİT
İktidar başlarının ve sözcülerinin en büyük dertlerinden biri, mahkûm olan gazetecilerden çoğunun kahraman muamelesi görmesidir.
— Yürürlükte bazı kanunlar var; beğenilse de beğenilmese de bunlar kanundur... Kanuna göre mahkûm olanlar suçludur... Suçlular nasıl kahraman muamelesi görebilir?, derler.
Fakat bu mantığı yürütürken hesaba katmadıkları bir gerçek vardır: Bir toplumun adalet anlayışının redddettiği kanunlar, o toplumun vicdanında hükümsüz kalır!. Hükümsüz kaldığı için de, o kanuna göre mahkûm olanlar, toplum gözünde suçsuz sayılır!
Türk milleti, yaradılışı ve davranışı bakımından, disiplinli olduğu kadar, geniş görüşlü, müsamahalı, açık sözlü millettir. Böyle oluşu da demokrasiye liyakatinin başlıca delil ve teminatıdır.
Demokrat Parti iktidarının çıkardığı basın kanunları ve bu kanunlar gereğince gazetecilere verilen ağır cezalar, Türk milletinin müsamahasına, onurluluğundan ve açık sözlülüğünden doğan hürriyet duygusuna, adalet anlaşıyına, kısacası, Türk toplum vicdanına, aykırı olduğu içindir ki yeni mevzuata göre mahkûm olan gazetecilerden çoğu kahraman muamelesi görmektedirler.
Buna karşı çare, kanunları daha şiddetle uygulamak, yetmeyince daha şiddetli kanunlar tasarlamak değildir.
Toplum vicdanına aykırı kanunları, toplumun ahlâk ölçülerine ve adalet anlayışına göre suç olmayan hareketlerde suç gören kanunları yürürlükte tutmakta israr edenler, o kanunlarla mahkûm ettirdikleri kimselerin toplumda birer kahraman haline gelmesine engel olamazlar. Buna engel olamıyacakları gibi, toplum vicdanının kendilerini, yani o kanunları çıkaranları mahkûm etmesine de engel olamazlar.
Mahkûm olan gazetecilerden çoğunun kahraman muamelesi görmesi, Türk toplumunun onları mağdur saymasından, haksızlığa, zulme uğramış saymasındandır.
Eğer bir toplumda, belirli bir kanunun mahkûm ettiği kimseler mağdur sayılıyor ve itibar kazanıyor, o kanunları çıkarıp yürürlükte tutanlar, o kanunun bütün ağırlığı ile uygulanmasında direnenler gözden düşüyorsa, toplum vicdanına göre, toplumun ahlâk ve adalet ölçülerine göre, o kanunda bir yanlışlık, bir aksaklık, bir adaletsizlik var demektir.
Toplum vicdanına göre âdil olmayan kanunlarla adalet kurulamaz. Toplum vicdanına göre âdil olmayan kanunlarla belki istibdat kurulur.
Böyle direnenler, mücadele edenler, bu direniş ve mücadele yüzünden türlü eziyet ve fedakârlıklara katlananlar da, her onurlu toplum da kahraman muamelesi görürler.
Bu, tarih boyunca yürürlükte kalmış bir tabiat kanunudur. İnsanoğlunun kanunu tabiat kanununu yürürlükten kaldıramaz.
Dosyalar
Koleksiyon
Alıntı
“Kanun ve Kahramanlık,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1155 ulaşıldı.
