Çin Üzerinde Baskı
Başlık:
Çin Üzerinde Baskı
Kaynak:
Son Havadis, "Dünya Politikası"
Tarih:
1953-03-09
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
Dünya Politikası
ÇİN ÜZERİNDE BASKI
9.3.1953
Yazan: Bülent ECEVİT
Stalin’in ölümünden sonra kendisine halef tâyininde gösterilen sür’at, ve bu halefin, önceden de tahmin edildiği gibi, Malenkof olması, Stalin’den sonra Sovyet liderleri arasında bir post kavgası çıkabileceği yolundaki tahminlerin doğru olmadığını göstermiştir. Halef meselesi halledildikten sonra bile liderler arasında bir mücadele çıkabileceği ileri sürülmekte ise de, böyle bir ihtimalin ne derece varid olduğu kesdirilememektedir.
Bu durumda, şimdi ümitler, peyk memleketler üzerinde toplanmış bulunuyor.
Ancak, Kremlindeki idare mekanizmasında ciddî bir aksaklık kendini göstermedikçe, Avrupa’daki peyk memleketlerin, kendilerini Sovyet baskısından kurtarmak fırsatını kolay kolay bulabilecekleri beklenemez. Kızıl Ordu, bu memleketlerde duruma süratle hâkim olabilecek mevkîdedir.
Son haberlerden de, peyk memleketlerde, bilhassa Bulgaristan ve Arnavutluk'da, şiddetli ihtiyat tedbirleri alınmasına başlandığı anlaşılmaktadır.
Çin’de ise durum değişiktir. Kremlin, bu büyük memleket üzerindeki nüfuzunu Çin’in az çok kendi rızası ile idame ettirebilmektedir. Bunda, Çin liderlerinin komünizme bağlılığı başlıca âmildir.
Stalin’in şahsî nüfuzu ortadan kalkmakla, Mao Tse Tung’un Kremline karşı uysallığında kendiliğinden bir değişiklik olup olmayacağı henüz bilinememektedir.
Ancak, Batı memleketlerinin askerî ve ekenomik baskısı Çin üzerinde ağır basacak olursa, Çin’in Kremlin’den uzaklaşması Avrupa’daki peyk memleketlerininki kadar güç olmayacaktır. Zira, Kzıl Ordu bu mefleket için bir tehlike teşkil edemeyeceği gibi, Çin’in geniş bir tarım memleketi oluşu, Rusya’nın burada, dahilî tahrikatta kullanabileceği işçi kütleleri bulabilmesine de imkân bırakmasa gerektir.
Dün Vaşington’dan gelen bir haber, Amerika ve İngiltere’nin, Çin’i Sovyet blokundan ayırmak için teşebbüsde bulunmalarına imkân verecek bir anlaşmaya vardıklarını belirtmektedir.
Haber, İngiliz Dışişleri Bakanı Eden’le Amerikan Dışişleri Bakanı Dulles arasında 4 gün süren, görüşmeler sonunda yayınlanan tebliğe dairdir.
Bu tebliğe göre, İngiltere, Komünist Çin’e karşı ambargo tatbikini kabul etmiştir. Bundan böyle, hiç bir İngiliz mahrecinden İngiliz vapurlarıyla Çin’e stratejik malzeme gönderilmeyecektir. Ayrıca, İngiltere, Çin’e stratejik hamüle götüren Sovyet blokuna dahil ve diğer milletlere ait hiç bir geminin İngiliz limanlarından yakıt almasına izin vermeyecektir. Bundan başka iki devlet, Çin’le ticareti yasak etmek için diğer milletlerin de aynı şekilde hareket etmelerini sağlamaya çalışacaklardır.
Bundan, Uzak Doğu İngiltere ile Amerika arasındaki anlaşmazlığın halledilmiş, ve Komünist Çin’e karşı müşterek bir siyaset güdülmesi önündeki engelin kaldırılmış olduğu mânası çıkmaktadır.
Bu engel kalkmakla, Çin üzerindeki baskının artacağına şüphe voktur.
Şimdi İngiltere, Komünist Çin’i tanımaya devam etmekle beraber, onu artık düşman olarak da kabul etmiş sayılır.
İngiltere ile Amerika arasında bu anlaşmaya Stalin’in ölümünü takip eden günlerde varılmış olması şüphesiz ki dikkati çekecektir. İngiltere Çin’i tanımaya devam etmekle, bu memlekete, Sovyet blokundan uzaklaşması için açık kapıda bırakılmış olmaktadır.
Çin bu yolu seçmese bile, Uzak Doğu, bundan böyle, Batılılar için olduğu kadar Sovyetler için de bir oyalanma bölgesi teşkil edecek, ve Sovyet Rusya’nın yeni liderleri, günden güne inisiyatiflerini kaybettikleri bu bölgeye arzu edebileceklerinden daha fazla dikkat sarfetmeye mecbur kalacaklardır.
ÇİN ÜZERİNDE BASKI
9.3.1953
Yazan: Bülent ECEVİT
Stalin’in ölümünden sonra kendisine halef tâyininde gösterilen sür’at, ve bu halefin, önceden de tahmin edildiği gibi, Malenkof olması, Stalin’den sonra Sovyet liderleri arasında bir post kavgası çıkabileceği yolundaki tahminlerin doğru olmadığını göstermiştir. Halef meselesi halledildikten sonra bile liderler arasında bir mücadele çıkabileceği ileri sürülmekte ise de, böyle bir ihtimalin ne derece varid olduğu kesdirilememektedir.
Bu durumda, şimdi ümitler, peyk memleketler üzerinde toplanmış bulunuyor.
Ancak, Kremlindeki idare mekanizmasında ciddî bir aksaklık kendini göstermedikçe, Avrupa’daki peyk memleketlerin, kendilerini Sovyet baskısından kurtarmak fırsatını kolay kolay bulabilecekleri beklenemez. Kızıl Ordu, bu memleketlerde duruma süratle hâkim olabilecek mevkîdedir.
Son haberlerden de, peyk memleketlerde, bilhassa Bulgaristan ve Arnavutluk'da, şiddetli ihtiyat tedbirleri alınmasına başlandığı anlaşılmaktadır.
Çin’de ise durum değişiktir. Kremlin, bu büyük memleket üzerindeki nüfuzunu Çin’in az çok kendi rızası ile idame ettirebilmektedir. Bunda, Çin liderlerinin komünizme bağlılığı başlıca âmildir.
Stalin’in şahsî nüfuzu ortadan kalkmakla, Mao Tse Tung’un Kremline karşı uysallığında kendiliğinden bir değişiklik olup olmayacağı henüz bilinememektedir.
Ancak, Batı memleketlerinin askerî ve ekenomik baskısı Çin üzerinde ağır basacak olursa, Çin’in Kremlin’den uzaklaşması Avrupa’daki peyk memleketlerininki kadar güç olmayacaktır. Zira, Kzıl Ordu bu mefleket için bir tehlike teşkil edemeyeceği gibi, Çin’in geniş bir tarım memleketi oluşu, Rusya’nın burada, dahilî tahrikatta kullanabileceği işçi kütleleri bulabilmesine de imkân bırakmasa gerektir.
Dün Vaşington’dan gelen bir haber, Amerika ve İngiltere’nin, Çin’i Sovyet blokundan ayırmak için teşebbüsde bulunmalarına imkân verecek bir anlaşmaya vardıklarını belirtmektedir.
Haber, İngiliz Dışişleri Bakanı Eden’le Amerikan Dışişleri Bakanı Dulles arasında 4 gün süren, görüşmeler sonunda yayınlanan tebliğe dairdir.
Bu tebliğe göre, İngiltere, Komünist Çin’e karşı ambargo tatbikini kabul etmiştir. Bundan böyle, hiç bir İngiliz mahrecinden İngiliz vapurlarıyla Çin’e stratejik malzeme gönderilmeyecektir. Ayrıca, İngiltere, Çin’e stratejik hamüle götüren Sovyet blokuna dahil ve diğer milletlere ait hiç bir geminin İngiliz limanlarından yakıt almasına izin vermeyecektir. Bundan başka iki devlet, Çin’le ticareti yasak etmek için diğer milletlerin de aynı şekilde hareket etmelerini sağlamaya çalışacaklardır.
Bundan, Uzak Doğu İngiltere ile Amerika arasındaki anlaşmazlığın halledilmiş, ve Komünist Çin’e karşı müşterek bir siyaset güdülmesi önündeki engelin kaldırılmış olduğu mânası çıkmaktadır.
Bu engel kalkmakla, Çin üzerindeki baskının artacağına şüphe voktur.
Şimdi İngiltere, Komünist Çin’i tanımaya devam etmekle beraber, onu artık düşman olarak da kabul etmiş sayılır.
İngiltere ile Amerika arasında bu anlaşmaya Stalin’in ölümünü takip eden günlerde varılmış olması şüphesiz ki dikkati çekecektir. İngiltere Çin’i tanımaya devam etmekle, bu memlekete, Sovyet blokundan uzaklaşması için açık kapıda bırakılmış olmaktadır.
Çin bu yolu seçmese bile, Uzak Doğu, bundan böyle, Batılılar için olduğu kadar Sovyetler için de bir oyalanma bölgesi teşkil edecek, ve Sovyet Rusya’nın yeni liderleri, günden güne inisiyatiflerini kaybettikleri bu bölgeye arzu edebileceklerinden daha fazla dikkat sarfetmeye mecbur kalacaklardır.
Koleksiyon
Alıntı
“Çin Üzerinde Baskı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 7 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/112 ulaşıldı.