Gözdağı Denemesi

Title: 
Gözdağı Denemesi 
Source: 
Ulus, "Günün Işığında", s. 3 
Date: 
1958-08-09 
Location: 
Atatürk Kitaplığı, 152/38 
Text: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

BÜLENT ECEVİT

Gözdağı denemesi

Demokrat Parti Meclis Grupunun — bu yasa yazıldığı sırada başlamış olacak — olağanüstü toplantısı yaklaşırken iktidar sözcüsü gazetelerde estirilen şiddet havası, parti liderlerinin yeni bir baskı hamlesine girişmek hevesinde olduklarına işaret sayılıyor.

Grup bu hevesi paylaşır mı paylaşmaz mı, tasarlanan yeni baskı tedbirlerini destekler mi desteklemez mi, şimdiden bilemeyiz! Paylaşmazsa, desteklemezse, hem memleket hem Demokrat Parti için elbette iyi olur. Ama paylaşması, desteklemesi ihtimali de muhalefeti ürkütmez.

Çünkü Demokrat Parti, gücü yettiği ölçüde baskıyı zaten yapmaktadır. Baskıyı bu güne kadar ileri götürememiş olması, daha ileriye götürmeye gücünün yetmemesindendir. Bu gücü sınırlayan da Anayasa ve kanunlar değil, halkın iradesi ve tepkisidir. Yeni basın tedbirleri, bu iradeyi ve tepkiyi yumuşatacak yerde büsbütün sertleştirecektir. 8 yıllık baskı denemeleri bunu gösteriyor.

Baskı imkânlarını artırabilmek için Anayasayı değiştirmekle, yeni kanunlar çıkarmakla, iktidar partisi kendi kendini aldatmış olur.

Örneğin, ikide birde, iktidar partisinin Cumhuriyet Halk Partisini kapatmağı düşündüğünü duyarız. Bu duyulanlar doğru ise, şimdiye kadar böyle bir düşüncenin gerçekleştirilmesine kanunlar mı engel olmuştur? Asla!.. Bunun gerçek sebebi, Cumhuriyet Halk Partisinin ortadan kaldırılamıyacak bir varlık oluşudur. Bu parti, Demokrat Partinin müsaadesiyle kurulmamıştır ki öyle bir müsaadenin geri alınmasıyla ortadan kalksın!

Kanunların kesin sınırı tabiattır: İnsan iradesini, toplulukların doğal tepkilerini de içine alan tabiat..

Tabiatın çizdiği sınır karşısında, «güneş Batıdan doğacaktır» diye çıkarılacak bir kanun kadar, bazı sosyal gerçekleri hiçe sayan kanunlar da ölü doğmağa mahkûmdur.

Şimdi dolaşan bir başka söylentiye göre, milletvekili dokunulmazlığını Meclis kürsüsünde söylenecek sözlere inhisar ettirmek için de bir Anayasa değişikliği düşünülüyormuş!

Oysa şimdiye kadar bu iktidar, açık Anayasa hükmüne rağmen, Meclis kürsüsünden söylenen sözler için bile milletvekili dokunulmazlığını kaldırmayı denemiştir.

Bazı muhalefet liderlerini, dokunulmazlık engeliyle karşılaşmaksızın, Meclis dışında tevkif ettirebilmek için Anayasayı değiştirmeyi düşündüğü söylenen bu iktidar, milletvekili olmadıkları, yani dokunulmazlıktan yoksun bulundukları sırada da o liderleri tevkif ettirmeyi denemiştir.

Ama ne kazanmıştır?.. Hiç! Bu denemelerden bazısını sonuna kadar götürmek bile elinden gelmemiştir. Sonuna kadar götürdüğü hallerde ise, kendisi zayıf düşmüş, karşısındakiler kuvvetlenmiştir.

(İşte Ratıp Tahir Burak!.. 16 aylık bir mahkûmiyeti doldurup bugün Paşakapısı Cezaevinden çıkarken, alnı ne kadar açık, kendisini çeviren sevgi ve saygı ne kadar derin olacaktır! Bu 16 aylık mahkûmiyetten onun elde ettiği sevgi kazancı, ancak, iktidar partisi sorumlularının bu yüzden uğradıkları sevgi zararı ile ölçülebilir.)

Yürütülmesi imkânsız olduğu türlü denemelerle fiilen anlaşılmış tedbirleri, şimdi nazariyatta mümkün hale getirmekle, iktidar partisi, elbette o tedbirleri dilediği gibi uygulama imkânına kavuşmuş olmayacaktır.

Onun için, iktidar partisi liderlerinin yeni baskı teşebbüslerini kendi Meclis Gruplarına kabul ettirebilmeleri ihtimali, muhalefet bakımından en ufak bir kaygı sebebi olamaz.

Meselenin asıl üzerinde durulması gereken, asıl üzücü ve acı olan yönü, iktidar partisi liderlerinin, yeni baskı hamlelerine girişmek, veya — aslında böyle bir niyetleri olmasa bile — yeni baskı hamleleri düşündükleri intibaını yaratan tehditler savurmak için seçtikleri zaman ve şarttır.

Bundan daha iki hafta önce, Meclis karşısına çıkmağa bile cesaret edemiyecek kadar kendilerini zayıf hisseden Demokrat Parti liderleri, bu iki hafta içinde ne olmuş da, şimdi, sözcüleri vasıtasiyle etrafa dehşet salabilecek, muhalefete karşı en açık ve ileri tehditleri savurabilecek kadar kendilerini güçlü hissetmektedirler?

Bu iki hafta içinde iktidar liderlerine böylesine güvenç vermiş, muhalefeti ezip sindirme güçlerinin böylesine arttığı sanısını vermiş olabilecek tek hâdise, bazı yabancı memleketlerden, o da içine düştüğümüz korkunç iktisadî buhranı biraz olsun hafifletebilir umuduyla, bir miktar para yardımı yapılmasıdır!

Buna göre, Demokrat Parti liderleri, iki hafta önceye kadar kendi güçlerine dayanarak almağa cesaret edemedikleri bazı baskı tedbirlerine veya savurmağa cesaret edemedikleri tehditlere, şimdi, yabancı yardımından sonra baş vurabileceklerini umar duruma düşmüş olmaktadırlar.

Acı olan, üzücü olan işte budur ve dışarının yardımından kuvvet alarak içerde kuvvet ve gözdağı denemelerine kalkışılmasını, bu mert ve onurlu millet elbette hoş karşılamıyacaktır.

Hem bunu yalnız bu mert ve onurlu millet değil, bize yardımda bulunan yabancı dostlar da hoş karşılamıyacaklardır.

Nitekim Lübnan'da Devlet Başkanı Chamoun'un baş vurduğu buna benzer bir tertip — üstelik oradaki yabancı desteği paradan ibaret kalmayıp silâhlı kuvvet yardımına kadar vardığı halde - çok geçmeden, hem Lübnanlı tarafdarlarını hem de güvendiği yabancı dostları Chamoun'un kendi aleyhine çevirmiştir.
 

Files

1958.08.09.jpg
1958.08.09_B.jpg
1958.08.09_B.txt

Collection

Citation

“Gözdağı Denemesi,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 21, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1014.