Gençliğe Çağrı

Başlık: 
Gençliğe Çağrı 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında", Sayı: 11666, s. 1 
Tarih: 
1955-06-13 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/29 
Metin: 
GÜNÜN Işığında

Gençliğe Çağrı

BAZI padişahların, memleket işleri için halk ne düşünüyor diye merak edip zaman zaman tebdil gezdikleri söylenir. Mümkün olsa da devrimizin sorumlu siyaset adamları da arasıra aydın Türk gençlerinin arasında tebdil gezebilseler! Bu gençler arasındaki hayal kırıklığını, karamsarlığı, ümitsizliği gözleriyle görüp kulaklariyle duysalar; ne kadar daha aydın, daha okumuş, daha dünya görmüş çevrelere girerlerse memleket işlerine ilgisizliğin o kadar arttığını, gençliğin toplum meseleleri karşısındaki davranışının bu çevrelerde günden güne nihilizme yaklaştığını öğrenseler!

Bütün bu hayal kırıklığından, bu ümitsizlikten ve onların doğurduğu tehlikeli ruh haletinden memleketin siyasi havasına hâkim olan zihniyet sorumludur.

Cumhuriyet nesli aldatılmıştır: İnandığı, ümit bağladığı bütün siyasi ve içtimai prensiplerin birkaç yıl içinde boş birer kalıp haline geldiğini görmüştür. Devrimlere inanırken devrimler baltalanmış, hürrriyet ve demokrasiye ümit bağlarken bunlar yıkılmıştır. Dürüstlüğün, idealistliğin hapisle, tevkifle ve türlü baskılarla cezalandırıldığına yalanın, kendi kendini ve milleti aldatmanın ve kutsal bildiği prensiplere ihanetin mükâfatlandırıldığına şahit olmuştur.

Ve bütün bunlar Türk Milleti adına yapılmıştır. Aydın Cumhuriyet nesli, kendini hayal kırıklığına düşüren her tedbirin, her gelişmenin ardında «çoğunluk böyle istiyor» özrünü görmüştür.

Bu, Cumhuriyet neslinin kendi milletine de güvenini sarsmış ve sarsmaktadır. Türkiye'de demokrasi olamıyacağı, hürriyet olamıyacağı, Türk Milletinin garplılaşamıyacağı inancı günden güne genç zihinlere zehirli bir sarmaşık gibi kök salmaktadır.

Bu zehirin içinde memlekete hizmet isteği günden güne erimekte, gününü gün etme hastalığı önceki nesillerden, genç Cumhuriyet nesline de geçmektedir.

Siyaset, iyi niyetli, dürüst ve değerli gençleri bir veba gibi ürkütecek, kendinden uzaklaştıracak hale gelmiştir.

Memleketimizde siyasetin bu hale gelmesinden sorumlu kişiler, aydın gençlerin her şeye rağmen zaman zaman siyasetle ilgilenmmek isteği karşısında, siyasetin temiz ve aydın gençliğe yakışmaz bir faaliyet olduğunu itiraf ve ilân etmekten bile çekinmemiş, siyasetten kaçınmanın bir ahlâki vecibe olduğunu aydın gençliğe telkin edecek kadar ileri gitmişlerdir.

Bu durumdan sorumlu insanlara tuttukları yolu bırakmaları için yalvarmak boşunadır. Dileklerimiz, ne kadar iyi ifade edilirse edilsin, vicdanlarında en ufak bir kıpırdanma meydana getiremiyecektir.

Tek ümit, mesleği, bilgisi, işi ve gücü ne olursa olsun, aydın Türk gencinin, bütün korkunçluğuna, bütün tehlikelerine, ve kendisini siyasetten uzak tutmak için yapılan bütün telkin ve baskılara rağmen siyasetle bilfiil ilgilenmesindedir. Bugünkü şartlar altında siyasetle ünlenmeyi, siyasete karışmayı o, sınır savunmasına koşmak kadar kaçınılmaz bir vatan borcu bilmek zorundadır.

Atatürk devrinin yetiştirdiği aydın nesil çoktan rüştüne lâyık olduğu siyasi havaya ve idare tarzına ancak kendi gayretiyle, kendi mücadelesiyle kavuşabileceğini artık idrak etmelidir.

Bülent ECEVİT 

Dosyalar

1955.06.13.jpg
1955.06.13_B.jpg
1955.06.13_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Gençliğe Çağrı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 16 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/386 ulaşıldı.