"Baskı" Yapılıyormuş!

Başlık: 
"Baskı" Yapılıyormuş! 
Kaynak: 
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 2 
Tarih: 
1961-05-04 
Lokasyon: 
Rahşan Ecevit Arşivi, "Günaydın Yazı Dizisi 1960-61" 
Metin: 
GÜNAYDIN

BÜLENT ECEVİT

«Baskı» yapılıyormuş!

Bir gazete vardır, Yassıada duruşmalarını öyle başlıklarla verir ki, bunları gören, «Zafer» yeniden çıkmış da düşükleri savunuyor sanır.

28 Nisan 1961 sabahı bu gazetenin en gösterişli başlığında, sanık Menderes'in «Kin ve nifak memleket menfaatlerini baltalar» sözleri okunuyor, «Vatan Cephesinin mahiyeti ve ortaya atılış sebepleri», «V.C.» kurucusunun bu sözleriyle anlatılmak isteniyordu.

Okurlar, gazetenin o sayısında, bir yıl önce aynı gün başlamış hürriyet mücadelesine dair, «kin ve nifak» a karşı gençliğin bir kardeşlik türküsüyle açtığı mücadelenin yıldönümüne dair, bir satırlık olsun bir haberi boşuna aramışlardır. İkinci sayfadaki, «1945 -1946 dan bu yana Geçmişte bugün» sütununda bile, bir yıl önce o günün olaylarına dair bir yazı arayan gözler, ancak, «13 yıl önce bugün» diye başlayan ve 13 yıl önceki C.H.P. ni kötüleyen bir yazı bulabilmişlerdir.

Dün de aynı gazetede Yassıada'daki «Vatan Cephesi» davasiyle ilgili haber, «D.P. ye girmek için tazyik yapılmadı» başlığı ile veriliyordu. Başlığın altında, «Vatan Cephesi dâvasında bazı şahitler böyle ifade verdiler», yazılı idi.

Oysa aynı dâvada, eski D.P. milletvekili, eski Ankara Valisi ve Belediye Başkanı Dilâver Argun, Belediye memurlarını Menderes'in emri üzerine «V.C.» ne yazdırmak için nasıl baskı yaptığını bizzat açıklamıştı. Aynı dâvada, o gazeteyi çıkaran partinin Kırşehir'de Belediye Başkanlığını yapmış ileri gelen bir üyesi, partisinden çıkıp «V.C.» ne girmesi için, kendisine, hem de yüksek devlet memurları aracılığı ile, yöneltilen baskıları, tehdit ve teklifleri anlatmıştı. Gazete, bu türlü ifadelerden hiç birine itibar etmiyordu. Gazeteye göre, bu dâvanın en muteber tanıkları «D.P. ye girmek için tazyik yapılmadı» diyenlerdi! Başlığa ancak onların sözleri geçebilirdi...

***

Bu gazetenin dünkü sayısının birinci sayfasında, iri puntolarla, «D.P. ye girmek için tazyik yapılmadı» başlığı okunuyordu ama, aynı gazetenin ikinci sayfasını çevirenler, C.H.P. nin, hem de «geçmişte» değil, bugün, yurttaşları nasıl tazyik ettiğine dair, yurttaşlara ve idareye nasıl «mânevi baskı» yaptığına dair bir yazı okuyabilirlerdi.

Bir kaç gün önce de aynı gazetede, gazeteyi çıkaran parti yöneticilerinden bazısının, «C.H.P. liler baskı ve terör havası yaratmaktadır», «Baskı iktidara namzet cepheden (yani C.H.P. den) geliyor» başlıklı sözleri sekizer sütunluk manşetlerle verilmişti.

Yalnız o gazeteyi çıkaran parti değil, başka bazı partiler de, seçimi kazanamıyacaklarını anladıkları, teşkilât kuracak kadar bile taraftar bulmakta güçlük çektikleri bölgelerde dolaştıkça, yurttaşlardan gördükleri ilgisizliği, bu akla, mantığa, insafa sığmaz mazeretle izaha çalışıyorlar. «C.H.P. terör havası yaratıyor» muş, C.H.P. baskısı altında idare partizan hale geliyormuş, C.H.P. «Yurttaşların sokağa çıkmalarına bile engel oluyor» muş!..

Oysa C.H.P. iktidarda bile değildir... İktidarda, partizanlığı sona erdirmek, baskıcı bir iktidarı yıkmak için yapılmış bir ihtilâli temsil eden, partiler - üstü Millî Birlik idaresi vardır... C.H.P. bu idareyi nasıl kendi lehine partizan, yurttaşa baskı yapan bir idare haline getirebilirdi?.. «İktidara namzet» olduğunu, kendisine isnatta bulunan partilerin de söyledikleri bir parti, yurttaşı soğutmaktan başka bir işe varamıyacak böyle çirkin bir yola niçin ve nasıl başvurabilirdi?... Ve zaten Millî Birlik idaresi buna nasıl imkân verirdi?..

Kaldı ki C.H.P., daha iktidarda iken, - İnönü'nün 12 Temmuz Beyannamesi ile - idare âmirlerine tarafsızlığı telkin etmiş; 1950 seçimlerine gidilirken en küçük bir partizanlık iddiası üzerine tedbirler almış; muhalefette 10 yıl, partizan idareye karşı mücadele etmişti... Bir başka muhalefet partisine (şimdi C.H.P. yi baskıcılıkla suçlandıran gazetenin sözcülüğünü yaptığı partiye) oy verdiği için Kırşehir halkı cezalandırıldığı vakit, C.H.P., «ceza»nın kaldırılması yolunda D.P. iktidarına karşı ön safta mücadele etmişti. O Cumhuriyet Halk Partisi bugün nasıl baskı yakarak iktidara gelmeyi düşünebilirdi?.. Türkiye'de eşkiyalığa son veren bir devlet düzeni kurmuş, 1959 - 60 da D. P. iktidarının, yol kesiciliğe, suikast tertiplerine kadar varan eşkiyalık denemelerine karşı durmuş parti, bugün, hem de Millî Birlik idaresi altında yurttaş huzur ve güvenliğinin üzerine titreyen bir partiler - üstü idare altında, kendinden olmayan yurttaşların sokağa çıkmalarına nasıl engel olmağa kalkışabilirdi?..

*

C.H.P. ye yöneltilen bu türlü isnadlarla, gerçekte, Millî Birlik idaresi itham altında bırakılmış, Millî Birlik İdaresinin tarafsızlığına, iyiniyetine gölge düşürülmüş olmaktadır.

Bu yolda, yayınları en çok yapan gazetenin, Yassıada duruşmaları hakkında, D. P. iktidarını her suçtan temize çıkarıcı başlıklar vermeğe en çok dikkat eden gazete olması ne garip tesadüftür!.. Ve gene ne garip tesadüftür ki, başlıklarıyla D. P. iktidarını partizanlıktan, baskıcılıktan tenzih edip, o suçları C.H.P. ye yüklemeğe kalkışan gazete, vaktiyle D.P. iktidarının, en ileri bir baskı ve partizanlık örneği olarak, Kırşehir'e verdiği «ceza»ya hedef teşkil etmiş bir parti adına konuşmak iddiasındadır! 

Dosyalar

1961.05.04.RE_B1.jpg
1961.05.04.RE_B2.jpg
1961.05.04.RE_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“"Baskı" Yapılıyormuş!,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 18 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1367 ulaşıldı.