Meclis ve Gençlik

Başlık: 
Meclis ve Gençlik 
Kaynak: 
Ulus, "Günaydın" s. 1 
Tarih: 
1960-12-04 
Lokasyon: 
Rahşan Ecevit Arşivi 
Metin: 
GÜNAYDIN

BÜLENT ECEVİT

Meclis ve Gençlik

Kurucu Meclis Öntasarısını hazırlıyan Bilim Kurulu, sadece gençlik teşekkülleri için de olsa, Meclise giriş yaşını 30'un altına indirmekle ileri bir adım atmıştır. Birçok köklü demokrasilerde seçilme yeterliği, seçme yeterliği ile bir yaşta başlar. Bizler de, 30 yaşının altında insanlara çocuk gözüyle bakan zihniyetten toplumca kurtulacak seviyeye geldiğimize göre, artık seçilme yeterliği yaşını seçme yeterliği yaşı ile bir hizaya indirmeliyiz! Hiç değilse, bir başlangıç, bir deneme olmak üzere, seçilme yeterliği yaşı, bu Temsilciler Meclisinde, 25 olarak kabul edilebilir. Bu, bir genel prensip olarak benimsenince, Öntasarıda sadece gençlik teşekküllerine tanınan bir yaş imtiyazı yerine, aktif siyaset kapılarını her meslekten gençlere sonuna kadar açma yoluna gidilebilir.

Türkiye'de, yaşları 30'un altında insanlar, son bir yıldır, hattâ birkaç yıldır, büyük bir siyasal olgunluk sınavı geçirmişlerdir. Bu sınavdan dünyada belki eşi görülmedik bir başarı ile geçmelerinde, siyasal düşünce ve faaliyetlerinin, birkaç yıldır, öğrenci hareketleri sınırını aşmış olması herhalde geniş ölçüde rol oynamıştır. Partiler safında görev alabilmek veya memleketin siyasal hayatına türlü yollardan aktif olarak katılabilmek, gençliğe daha çok olgunluk, toplum meseleleri ve siyasal dâvalar karşısında daha çok uyanıklık kazandırmıştır.

Bu olgunluk ve uyanıklık, yasama organı kapıları da gençlere açılarak desteklenmelidir.

Seçilme yeterliği yaşındaki indirme sadece gençlik teşekküllerine tanınan bir imtiyaz olarak bırakılırsa şöyle garip bir durumda ortaya çıkacaktır: Üniversitelerimizde, bir Kurucu Meclis için çok yararlı olabilecek genç Doçent ve Asistanlar vardır. Gençlik teşekküllerinde üye olmaktan çıkmış, fakat henüz 30 yaşına da varmamışlardır. Şimdi, onların öğrencileri, gençlik teşekküllerini temsil ederek Kurucu Meclise girebilecekleri halde, kendileri giremiyeceklerdir.

Hele böyle korporatif nitelik taşıyan bir Mecliste gençlerin daha geniş sayıda bulunabilmeleri, ve her zümreyi temsilen gelebilmeleri başka bir yönden de iyi olur. 30 yaşına varmamış insanlarda, genel olarak, zümre menfaati duygusu henüz kökleşmiş değildir. Onun için, zümre temsilcileri arasında da gençlerin bulunması, bazı ileri hamlelere, bazı gerekli tedbirlere muhtelif zümrelerden gelebilecek mukavemeti Meclis için de hafifletmeğe yarayacak, böylece, korporatif sisteminin başlıca sakıncası kısmen olsun giderilebilecektir.

Üyeleri arasında 30 yaşına varmamış gençlerin çokça sayıda bulunması, hiç şüphesiz, bu Mecliste, Atatürk devrimlerini pekiştirme, kökleştirme ödevi için de en elverişli bir ortam sağlıyacaktır. Devrimlerin ve demokrasinin en sağlam bekçileri bu Mecliste yer almış olacaktır.

21 - 22 yaşından itibaren gençlere Parlâmento kapılarını açan ülkelerde hiç birinde, gençliğin, Türk gençliğinden daha olgun, sosyal ve siyasal konularda daha uyanık ve şuurlu olduğu herhalde iddia edilemez.

Kurucu Meclis Öntasarısını hazırlayan Bilim Kurulunun, seçilme yeterliği yaşını indirme yolunda attığı küçük fakat cesaretli adımı, Millî Birlik Komitesi daha ileri götürürse, Bilim Kurulunun değerli üyelerinin de bundan ancak sevinç duyacakları tahmin edilir. 

Dosyalar

1960.12.04.RE_B.jpg
1960.12.04.RE_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Meclis ve Gençlik,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 24 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1290 ulaşıldı.