Işığın karanlıktan öc alışı

Başlık: 
Işığın karanlıktan öc alışı 
Kaynak: 
Ulus, "Günaydın" s. 1 
Tarih: 
1960-10-02 
Lokasyon: 
Rahşan Ecevit Arşivi / İstanbul Üniversitesi 
Metin: 
GÜNAYDIN

BÜLENT ECEVİT

Işığın karanlıktan öc alışı

İnönü, Meclis kürsüsünden Demokrat Partililere, daha iktidarlarının üçüncü yılında,

«Işıktan korkuyorsunuz» diyordu.

Onların, ışıktan, aydınlıktan korkuları, iktidara gelişleriyle beraber açığa vurulmuş; ışıktan, aydınlıktan kaçışları daha iktidarlarının ilk günlerinde başlamıştı.

500'e yakın Halkevini, 5000 e yakın Halkodasını bir çırpıda kapatıvermeleri, en uzak köylere kadar uyandırıcı bilgi ışığını saçan bu kültür ocaklarını bir nefeste söndürüvermeleri, bu kaçışın ilk belirtilerindendi.

Onların ardından Köy Enstitüleri kapatıldı İlk öğretim seferberliğinin hızı kesildi.

Daha sonra, yayın yasaklarıyla, gizlilik kararlarıyla, gazete, dergi kapatmalarıyla, ağır hapis cezaları ve sansürün türlü yollarıyla basını susturmağa çalışmaları; nihayet Millet Meclisinde konuşulanları bile milletten saklamağa kalkışmaları, kendilerinde ışık korkusunun yıllar geçtikçe arttığına, marazî bir hâl aldığına işaretti.

Bu korku belki biraz, başta Devlet Başkanı olmak üzere, birçok D.P. ileri gelenlerinin cahilliğinden ileri geliyordu. Halk ışığa kavuşdukça, bilgi aydınlığı yurda yayıldıkça, kendi cahilliklerinin daha çok ortaya çıkacağını seziyor olmalı idiler.

Fakat şüphesiz ki onlara bu ışık korkusunu asıl veren, ancak karanlıkta yürütülebilecek işler ardında bulunmalarıydı.

Bütün suçlular gibi, onlarda karanlığı kendilerine en güvenilir yardımcı; bütün kötü niyetliler, bütün demagoglar gibi, cehaleti en yakın dost biliyorlardı. Cehalet ne kadar yaygın olursa o kadar rahat yalan söylemeyi, karanlık ne kadar koyu olursa «nurlu istikbal» düşünü topluma o kadar kolay telkin etmeyi umabilirlerdi.

Bütün hesapları, halkı rahatça aldatabilmek, kolayca ezebilmek, Devleti soyabilmek üzerine idi.

Işıktan korkuları, aydınlıktan kaçışları en çok bu yüzdendi.

500'e yakın Halkevinin, 5000'e, yakın Halkodasının ışığını bir nefesde söndürüvermeleri, bu korkularının bu kaçışlarının en insafsızca, en açık belirtilerinden biri olarak, aydınların, devrimcilerin yüreğine işlemişti.

Şimdi, Demokrat Parti mahkeme kararı ile kapatılınca, D. P. binalarının okul yapılacağı haberi, bu yüreklere bir büyük sevinç vermiş olsa gerekir.

İtiraf etmeliyiz ki bunda biraz da öc alma sevinci vardır. Öc alma duygusu gerci yüceltici bir duygu sayılmaz.

Fakat şimdi D.P. binalarının, bu karanlık yuvalarının, okul yapılması ile, yıllar önce jandarma, polis karakolu yapılan, sinema, kahvehane yapılan yüzlerce Halkevinin, binlerce Halkodasının öcü alınmış olmaktadır.

Bu öc, ışığının karanlıktan, bilginin cehaletten, öc alışıdır.

Onun için bütün öc alışlardan başkadır. Onun için güzeldir, onun için yücelticidir.

Düzeltme

Dün bu köşede çıkan «Zümre demokrasisi ile sosyal reform» olmaz başlıklı yazının 2'inci sütununda, 7'inci satırın, «gözetecek» kelimesinden itibaren cümle şöyle devam edecektir:

«Ve herhangi bir zümrenin huzurunu kaçırıcı bir reform teklif edilince, o zümre, bu teklife karşı Meclis içinde engel çıkarma imkânına sahip olacaktır.» 

Dosyalar

1960.10.02.jpg
1960.10.02.RE_B1.jpg
1960.10.02.RE_B2.jpg
1960.10.02.RE_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Işığın karanlıktan öc alışı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 20 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1251 ulaşıldı.