Bay Kapanlı'nın "Düştüğü Tenezzül"
Başlık:
Bay Kapanlı'nın "Düştüğü Tenezzül"
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" No 13100, s. 1
Tarih:
1960-01-20
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Bay Kapanlı'nın "düştüğü tenezzül,,
Bülent ECEVİT
Namık Gedik'in İçişleri Bakanı olduğu yerde bir valinin Turhan Kapanlı gibi konuştuğuna şaşılmaz.
Turhan Kapanlı, Demokrat Parti iktidarının ideal valisi olmak için, belli ki, Uşak Valisi İlhan Engin'le yarışa çıkmıştır. Bay İlhan Engin'in Uşak'ta yaptıklarıyla, kendisinin daha önceki Burdur başarılarını gölgede bıraktığına pek üzülmüş olduğu anlaşılan Bay Turhan Kapanlı, Burdur'dan Adana'ya nakledilince partizanlık bayrağını sonuna kadar açmış, Belediye Başkanı Bay Ali Sepici ile beraber, Adana'da Demokrat Parti iktidarına lâyık bir idare kurmak üzere harekete geçmiştir.
Kapanlı - Sepici ekibi, Başbakan ve Demokrat Parti Genel Başkanının Adana'da büyük bir halk topluluğu tarafından karşılanmasını sağlamak için kullandıkları devlet kuvvetlerini, Cumhuriyet Halk Partililerin karşısına bir baskı unsuru olarak çıkarmışlar, fakat Adana halkının Cumhuriyet Halk Partisine bağlılığını bir kere daha göstermesini önleyememişlerdi. Demokrat Parti Genel Başkanı bunu bir kere daha gözleriyle görmenin üzüntü ve hayal kırıklığı içinde Adana'dan ayrılmıştı.
Bunun üstüne Belediye Başkanı Sepici, kendi üstüne vazife olmayan - ve İnönü'nün bir konuşmasının gazetelerde yayınlanacağı güne rastlaması bilhassa hesaplanan - bir tekziple, bütün Adanalıların bildiği, Demokrat Parti Genel Başkanının gözleriyle gördüğü gerçekleri örtmeye kalkışmış, ertesi gün tekzibi resimlerle tekzip edilince verecek cevap bulamamıştı.
Şimdi de Kapanlı - Sepici ekibi, Adana'nın tekziplerle saklıyamadıkları C.H.P. sevgisini, daha çok zor kullanmak, daha çok göz korkutmakla yenmeğe uğraşır görünmektedirler.
Bunun uyandırdığı haklı tepkinin C.H.P. İl Kongresinde sözle belirtilmesi üzerine ise, Vali Turhan Kapanlı, Valiliğini büsbütün unutmuş, bozuk Türkçesiyle («bu tenezzüle düşmedim» diyecek kadar bozuk) bir demeç vererek nıületvekillerine meydan okumuştur.
Hele Adana Milletvekillerinden biri için,
«Kader bize bu zatı da milletvekili olarak takdim etti. Çekiyoruz, fakat artık çekmiyeceğiz. Tahammülümüz kalmadı»,
demiştir.
Beğenmediğiniz milletvekillerini size «takdim» eden «kader» değil, millettir, Bay Kapanlı!... Sizin «artık çekmiyeceğız» dediğiniz, «tahammülümüz kalmadı» dediğiniz, millet iradesidir.
Belli ki şimdiden, seçimlerde millet iradesine karşı gelmenin talimini yapmaktasınız!
Ama «kader» e karşı gelinmediği gibi, bu milletin iradesine de karşı gelinmez.
Onun için, «tahammül» ünüz «kalmadı» ise, bir an önce çekiliniz, Bay Kapanlı!
Sizin millet iradesine «tahammül» ünüz kalmadı ise, milletin de sizin gibi Valilere «tahammülü kalmamıştır».
Gerçi Namık Gedik'in İçişleri Bakam olduğu; vatandaşın, haksızlık, partizanlık yapan Valileri «şikâyet edersek mükâfatlandırılır» diye şikâyet etmekten çekindiği bir devrede sizden daha makbul Vali olmaz.
Fakat bu devre ilk seçimlerle sona erince de, «kader» in sizin gibi Valilere neler «takdim» edeceği belli olmaz.
Bay Kapanlı'nın "düştüğü tenezzül,,
Bülent ECEVİT
Namık Gedik'in İçişleri Bakanı olduğu yerde bir valinin Turhan Kapanlı gibi konuştuğuna şaşılmaz.
Turhan Kapanlı, Demokrat Parti iktidarının ideal valisi olmak için, belli ki, Uşak Valisi İlhan Engin'le yarışa çıkmıştır. Bay İlhan Engin'in Uşak'ta yaptıklarıyla, kendisinin daha önceki Burdur başarılarını gölgede bıraktığına pek üzülmüş olduğu anlaşılan Bay Turhan Kapanlı, Burdur'dan Adana'ya nakledilince partizanlık bayrağını sonuna kadar açmış, Belediye Başkanı Bay Ali Sepici ile beraber, Adana'da Demokrat Parti iktidarına lâyık bir idare kurmak üzere harekete geçmiştir.
Kapanlı - Sepici ekibi, Başbakan ve Demokrat Parti Genel Başkanının Adana'da büyük bir halk topluluğu tarafından karşılanmasını sağlamak için kullandıkları devlet kuvvetlerini, Cumhuriyet Halk Partililerin karşısına bir baskı unsuru olarak çıkarmışlar, fakat Adana halkının Cumhuriyet Halk Partisine bağlılığını bir kere daha göstermesini önleyememişlerdi. Demokrat Parti Genel Başkanı bunu bir kere daha gözleriyle görmenin üzüntü ve hayal kırıklığı içinde Adana'dan ayrılmıştı.
Bunun üstüne Belediye Başkanı Sepici, kendi üstüne vazife olmayan - ve İnönü'nün bir konuşmasının gazetelerde yayınlanacağı güne rastlaması bilhassa hesaplanan - bir tekziple, bütün Adanalıların bildiği, Demokrat Parti Genel Başkanının gözleriyle gördüğü gerçekleri örtmeye kalkışmış, ertesi gün tekzibi resimlerle tekzip edilince verecek cevap bulamamıştı.
Şimdi de Kapanlı - Sepici ekibi, Adana'nın tekziplerle saklıyamadıkları C.H.P. sevgisini, daha çok zor kullanmak, daha çok göz korkutmakla yenmeğe uğraşır görünmektedirler.
Bunun uyandırdığı haklı tepkinin C.H.P. İl Kongresinde sözle belirtilmesi üzerine ise, Vali Turhan Kapanlı, Valiliğini büsbütün unutmuş, bozuk Türkçesiyle («bu tenezzüle düşmedim» diyecek kadar bozuk) bir demeç vererek nıületvekillerine meydan okumuştur.
Hele Adana Milletvekillerinden biri için,
«Kader bize bu zatı da milletvekili olarak takdim etti. Çekiyoruz, fakat artık çekmiyeceğiz. Tahammülümüz kalmadı»,
demiştir.
Beğenmediğiniz milletvekillerini size «takdim» eden «kader» değil, millettir, Bay Kapanlı!... Sizin «artık çekmiyeceğız» dediğiniz, «tahammülümüz kalmadı» dediğiniz, millet iradesidir.
Belli ki şimdiden, seçimlerde millet iradesine karşı gelmenin talimini yapmaktasınız!
Ama «kader» e karşı gelinmediği gibi, bu milletin iradesine de karşı gelinmez.
Onun için, «tahammül» ünüz «kalmadı» ise, bir an önce çekiliniz, Bay Kapanlı!
Sizin millet iradesine «tahammül» ünüz kalmadı ise, milletin de sizin gibi Valilere «tahammülü kalmamıştır».
Gerçi Namık Gedik'in İçişleri Bakam olduğu; vatandaşın, haksızlık, partizanlık yapan Valileri «şikâyet edersek mükâfatlandırılır» diye şikâyet etmekten çekindiği bir devrede sizden daha makbul Vali olmaz.
Fakat bu devre ilk seçimlerle sona erince de, «kader» in sizin gibi Valilere neler «takdim» edeceği belli olmaz.
Dosyalar
Koleksiyon
Alıntı
“Bay Kapanlı'nın "Düştüğü Tenezzül",” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 24 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1139 ulaşıldı.
