Balık ve Dostluk

Başlık: 
Balık ve Dostluk 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında" No 12949, ss. 1, 5 
Tarih: 
1959-08-22 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

BALIK VE DOSTLUK

Bülent ECEVİT

Türk - Yunan Hükümetleri arasında Ege balıkları meselesinin yeniden görüşülmeğe başladığı anlaşılıyor.

Aslında, iki bağımsız komşu devlet arasında böyle bir «mesele» olamaz. Türk kara sularında balık avlama hakkı, elbette, yalnız Türklerindir. Komşu Yunanistan’a bu hussuta imtiyaz tanımak, bir kapitülasyon sayılır.

Ona rağmen, sanki böyle bir «mesele» olabilirmiş gibi, Türk Hükümetinin, Yunan Hükümetiyle, Türk kara sularında Yunan balıkçılarına avlanma imtiyazı tanınmasına dair görüşmelerde bulunmayı kabul etmesi, izaha muhtaç bir harekettir.

Türk kıyılarına yakın Ege adalarındaki Yunanlı balıkçılara kendi kara suları yetmiyor, bu yüzden Yunanistan güç duruma düşüyor olabilir. Ama Türkiye bugün hiç kimseye bağışlarda bulunabilecek hâlde değildir. O hâle günün birinde gelse bile, kendi bağımsızlık haklarını kendi eliyle kısmaksızın dostlarına bağışlarda bulunma yolları da vardır. Bağımsızlık haklarımızdan kısıntılar yoluyla çevremize bağışlarda bulunmak gibi basiretsizce bir cömertlik, Osmanlı Devletine çok pahalıya mal olmuştur.

Kaldı ki, Türkiye'de, tarım ve hayvancılık alanlarında, Demokrat Parti iktidarının yanlış tutumu yüzünden ortaya çıkan -Baade raporunda uzun uzadıya belirtilen- kriz, balıkçılığımızı geliştirmeğe şimdiye kadar olduğundan daha çok önem verilmesini gerektirmektedir. Gazete haberlerine göre, Yunanistan, kendisine tanınacak imtiyaz karşılığında, Türk kara sularının balıklarından elde edeceği gelirin bir kısmını Türkiye’ye verecekmiş! O geliri doğrudan doğruya kendimiz elde etmek için çalışırsak, herhâlde kendi menfaatimize daha uygun davranmış oluruz.

Demokrat Parti iktidara yeni geldiği sırada da, Hükümet, Yunanlılarla bu konuda görüşmeyi kabul etmiş, hattâ, Yunan balıkçılarına istenen imtiyazların verilmesi neredeyse kesinleşecek duruma gelmiş, ancak Türk halkoyunun sert tepkisiyle, ve belki biraz da, Kıbrıs meselesinin Türk - Yunan münasebetlerini gerginleştirmesiyle, önlenebilmişti.

Şimdi, iki devlet arasında Kıbrıs meselesinin doğurduğu gerginlik yatışma yoluna girer girmez, Yunan Hükümeti, «Balık meselesi» ni yeniden ortaya atmak, Türk Hükümeti de, hâlâ yalanlanmıyan haberlere göre, bu meseleyi görüşmeyi nedense kabul etmek ihtiyatsızlığını göstermişlerdir.

Demokrat Parti iktidarının, başlangıçtan beri, Yunanistan'a bir takım tavizler vermeğe niçin bu kadar istekli bulunduğu, anlaşılmaz bir iştir.

Türkiye ile Yunanistan, geçmişin bütün acı hatıralarını unutarak, dostça, karşılıklı güvenlik içinde, geçinmek zorundadırlar.

Ancak Türkiye’nin kendi hakları üzerinde titizlik göstermesi, bu haklar üzerinde Yunanis bile yanaşmaması, iki memletan’la herhangi bir müzakereye ket arasındaki dostluğu sarsmaz, kuvvetlendirir.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı sırasında, Yunanistan, Türkiye’ye karşı, bir balıkçılık meselesini olsun, Kıbrıs meselesini olsun, ortaya çıkarmağa cesaret edememişti ve edemezdi. Onun için de, C.H.P. iktidarı sırasında, Türk - Yunan münasebetleri, hiç aksamadan gelişebilmişti.

Demokrat Parti iktidarının Yunanistan’a olur olmaz her vesileyle tavizler verme eğilimi ise, iki memleket arasındaki münasebetlerin, Kurtuluş Savaşı sonunda büyük emeklerle kurulabilmiş dengesini bozmaktan başka bir sonuç vermemektedir.

İlgilileri şimdiden uyarmak yerinde olur: Yunanlılara kara sularımızda balıkçıhk imtiyazı verilmesi gizli görüşmelerle bir prensip kararına bağlansa bile, hiç bir Cumhuiyet Hükümetinin gücü, o yolda bir anlaşmayı Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçirmeğe yetmez. Halkoyunun kuvvetli tepkisi, nasıl, birkaç yıl önce böyle bir gelişmeyi önlemişse, şimdi veya ilerde de önleyecektir. Bu tepkinin baskısı altında, Meclisteki iktidar çoğunluğu bile Hükümete yardımcı olma gücünü kendinde bulamıyacaktır.

Türk Hükümetinin, Yunanistan’a bir balıkçılık imtiyazı bağışında bulunmağa teşebbüs etmesi, hattâ sırf, bu konuda görüşmeyi kabul ettiği söylentilerinin yayılması, Kıbrıs meselesinin yarattığı gerginliğin tahribatından sonra onarılmasına yeni başlanabilen Türk Yunan dostluğunu, Türk halkının kalbinde bir defa daha tehlikeli bir sarsıntıya uğratmaktan başka bir sonuç veremez.

Onun için, eğer bahkçılık konusunda Türk Hükümeti gerçekten Yunan Hükümetiyle müzakerelerde bulunuyorsa, bu müzakereleri kat'î ve nihaî olarak kesmeli, ve kara sularımızda Yunanlılara balık avlama imtiyazı verilmesi düşünüldüğü yolundaki söylentileri, inandırıcı bir açıklama ile sona erdirmelidir!

Türk - Yunan dostluğunun yeniden sağlamlaştırılması yolundaki gayretler o zaman daha verimli olacaktır. 

Dosyalar

1959.08.22.jpg
1959.08.22_B1.jpg
1959.08.22_A.jpg
1959.08.22_B2.jpg
1959.08.22_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Balık ve Dostluk,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 20 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1053 ulaşıldı.